BELEDİYELERDE GÖREV YAPAN MUHASEBE 

YETKİLİSİ MUTEMETLERİNİN SORUNLARI

  1. Giriş

Belediyelere görevleriyle orantılı gelir sağlanacağı Anayasamızca hükme bağlandığı halde yeterli kaynak sağlanmadığı, ciddi görevler üstlenen bu birimlerin yetersiz kaynaklarla finansman sorunları yaşadıkları bilinen gerçeklerdir.

Ancak yeni gelir kaynakları yanında, mevcut gelirlerini ne kadar etkin toplayabildikleri veya tahsilat süreçlerinin ne kadar etkin olduğu pek tartışılmamaktadır. Bu yazıda belediyelerin tahsilat işlemlerinin etkin yürütülmesini engelleyen hususlar tartışılacaktır.

Çalışmamızda, belediyelerin tahsilat sürecinde görev alanların özellikle de muhasebe yetkilisi mutemetlerinin uymaları gereken mevzuat düzenlemelerini değerlendireceğiz. Söz konusu düzenlemeler aşağıda açıklanacağı üzere birbiriyle çatışan veya güncellenmeyen özellikler sergilemekte bu durum da belediyelerin mevzuatın dışına çıkarak, fiili uygulamalar geliştirmelerine neden olmakta ve bu konuda standartlaşmayı bozarak denetimi ve kontrolü imkansız hale getirmektedir..

  1. Belediyelerde Görev Yapan Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Çalışmalarını Düzenleyen Mevzuat Düzenlemeleri

Muhasebe yetkilisi mutemetleri, muhasebe yetkilisi adına ve hesabına para ve parayla ifade edilebilen değerleri geçici olarak almaya, muhafaza etmeye, vermeye, göndermeye yetkili ve bu işlemler ile ilgili olarak doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olan kamu görevlilerini ve yetkili memurları ifade etmektedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere tahsildar, icra memuru, ambar memuru, tevzi memurları veya veznedar gibi unvanlarla görev yapanlara muhasebe yetkilisi mutemedi denmektedir.

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin çalışmalarını düzenleyen temel mevzuat hükmü 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 61.maddesidir. Söz konusu maddenin son fıkrasında, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin kısa tanımlaması yapılmış, doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olduğu belirtilmiş ve diğer hususların bir yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Sözü edilen yönetmelik, Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik olup, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin görevlendirilmelerini, yetkilerini, denetimini, tutacakları defter ve belgeleri ve diğer hususlara ilişkin usul ve esasları içermektedir.

Diğer taraftan Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinde “Kasa Hesabının” açıklandığı 50.maddesinde de muhasebe yetkililerinin çalışmalarını düzenleyen mevzuat hükümleri bulunmaktadır.

Konuya belediyeler açısından bakıldığında da, 1958 tarihli Belediye Tahsilat Yönetmeliği de, tahsilat servislerinin çalışmasına ve tahsilat sürecine ilişkin hükümler ile tahsildar veya icra memuru gibi muhasebe yetkilisi mutemetlerinin (eski adıyla sayman mutemedinin) çalışmalarını düzenleyen hükümler içermektedir.

  1. Belediyelerde Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmesi

Mahalli İdareler Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin 5.maddesi gereği, tahsildar veznedar, mutemet gibi kadrolar idari hizmetler grubunda yer alıp, görevde yükselmeye tabidir. Zorunluluk bulunması halinde yukarıda unvanları belirtilenler dışında, muhasebe yetkilisi adına para ve parayla ifade edilebilen değerleri almak, vermek, vezne ve ambarlarda muhafaza etmek üzere kamu idarelerinin görevli personeli arasından, ilgili muhasebe yetkilisinin de muvafakatı alınarak seçilen personel, harcama yetkilisi tarafından muhasebe yetkilisi mutemedi olarak görevlendirilebilir. 

Ayrıca, özlük hakları ödemelerinin yapıldığı muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında bulunan birimlerde görev yapan personelin, görev yapılan yerdeki aynı bütçeli diğer idarelere hizmet veren muhasebe yetkilisine bağlı mutemet olarak görevlendirilmesi de mümkündür.

Muhasebe yetkilisi mutemedi olarak seçilen görevlinin adı, soyadı, görev yeri, unvanı ve imza örneği ile görev ve yetkileri ilk görevlendirmede muhasebe yetkilisine yazılı olarak bildirilir.

Görevlendirmelerin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılması oldukça önemlidir. Çünkü bu şekilde görevlendirilmeyen ve yetkili kılınmamış hiçbir kimse kamu idaresi adına para tahsil edemez, değerleri alamaz, gönderemez ve ödeme yapamaz.

Burada belirtmek istediğimiz bir husus da harcama yetkililerinin de muhasebe yetkilisi mutemedi görevlendirebileceğidir. Zorunluluk bulunması halinde yukarıda unvanları belirtilenler dışında, muhasebe yetkilisi adına para ve parayla ifade edilebilen değerleri almak, vermek, vezne ve ambarlarda muhafaza etmek üzere kamu idarelerinin görevli personeli arasından, ilgili muhasebe yetkilisinin de muvafakatı alınarak seçilen personel, harcama yetkilisi tarafından muhasebe yetkilisi mutemedi olarak görevlendirilebilir. Ayrıca, özlük hakları ödemelerinin yapıldığı muhasebe biriminin bulunduğu yer dışında bulunan birimlerde görev yapan personelin, görev yapılan yerdeki aynı bütçeli diğer idarelere hizmet veren muhasebe yetkilisine bağlı mutemet olarak görevlendirilmesi de mümkündür.

  1. Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Çalışmalarını Düzenleyen Mevzuatların Değerlendirilmesi

Yazımızın ikinci bölümünde de belirtildiği üzere, belediyelerde görev yapan muhasebe yetkilisi mutemetlerini doğrudan ilgilendiren üç yönetmelik bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz 5018 sayılı Kanun’un 61.maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmeliktir. Söz konusu yönetmeliğin 20.maddesinde de “Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hususlarda kamu idarelerinin tabi oldukları muhasebe yönetmeliklerindeki usul ve esaslar uygulanır.” denilmekle birlikte, konu hakkında yürürlükte bulunan düzenlemelerin birbiri ile çatışması uygulayıcıları da zora sokmaktadır. 

Kaldı ki aşağıda belirtilen hususlarda belediyelerin hangi düzenlemeyi esas alacağı konusunda fikir birliğine varılamamış, bu alanda standartlaşma sağlanamamış ve uygulama birliği bozulmuştur. Örnek olarak;

  1. Muhasebe birimi hizmet binası dışında görevlendirilen muhasebe yetkilisi mutemetleri tarafından yapılan tahsilatın vezneye veya bankaya yatırılması 

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 7.maddesinde, “Yukarıdaki süreler beklenmeksizin yatırılacak miktarı belirlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Bakanlık, kapsamdaki diğer kamu idareleri için ise üst yöneticiler yetkilidir.” hükmü Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesindeki “Ancak, yapılan tahsilat, Maliye Bakanlığınca tespit edilen miktara ulaştığında, 7 günlük süre beklenilmeksizin derhal teslim edilir.” hükmü ile çelişmektedir.

  1. Kasada bulundurulacak azami para miktarı

Muhasebe Yetkilisi Mutemetlerinin Görevlendirilmeleri, Yetkileri, Denetimi ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 9.maddesinde, “Kasada bulundurulacak azami para miktarı, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri  için Bakanlıkça, kapsamdaki diğer kamu idareleri için ise ilgili kamu idaresinin üst yöneticisi tarafından belirlenerek duyurulur.” hükmü Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesindeki “Bir gün içerisinde tahsil edilen paralardan, ertesi gün kasadan yapılacak ödemeler için Maliye Bakanlığınca belirlenen limit alıkonularak fazlası, düzenlenecek teslimat müzekkeresi ile bankaya yatırılır.” hükmü ile çelişmektedir.

  1. Alındıların şekli, basımı ve kullanılmasıyla ilgili usul ve esaslar

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 50.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde “Muhasebe birimlerince yapılacak tahsilat ve veznelere teslim edilen değerler karşılığında aşağıda belirtilen alındılar kullanılır. Alındının şekli, basımı ve kullanılmasında Maliye Bakanlığınca genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için belirlenen esas ve usuller uygulanır.” denilmektedir. Bu alındıların basımı ve dağıtımı konusunda sözü edilen belirleme, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce 27/06/2005 tarih ve 19 numaralı Alındı Belgesi hakkında Genelgesi ile 27/12/2005 tarih ve 19/2 sayılı yine aynı konulu Genelgesinde yapılmıştır. Buna göre “Söz konusu Alındı Belgesinin basımı Genel Müdürlüğümüzce yaptırılacak ve saymanlıklara dağıtılmak üzere Defterdarlık Muhasebe Müdürlüklerine teslim ettirilecektir.” denilmek suretiyle alındıların basımı ve dağıtımına ilişkin esaslar belirlenmiştir. Ancak mahalli idarelerce yukarıdaki hükümler uygulanmamaktadır.

  1. Tahsilat makbuzlarının şekli

Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 25.maddesi tahsilat makbuzların şeklini vermektedir. Söz konusu maddede “Tahsil edilen para mukabilinde mükellefe verilecek makbuzlar (Numune 1) de gösterildiği şekilde tertip olunur.” denilerek örnek form da verilmiştir. Buna karşın muhasebe yönetmeliklerinde tahsilatlar türüne göre makbuz şekli farklı bir şekilde belirlenmiştir.

  1. Güncellenmeyen mevzuatın uygulanıp uygulanmayacağında yaşanan tereddüt

Yine Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 12.maddesi ile tahsil müzekkeresi (numune 3 olarak Yönetmelik eki) ve teslimat müzekkeresi (numune 4 olarak) belirlenmesi karşın bu formlar muhasebe yönetmeliği karşısında uygulama imkanı kalmamıştır. Söz konusu Yönetmeliğin 12.maddesinde ifade edilen tahsildar irsaliyesi (numune 2 olarak) ise değişen mevzuat kapsamında kullanılmamaktadır.

Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 20.maddesi gereği “defatir tarifnamesinin tarif ettiği veçhile bir vezne defteri” düzenlenmesi veya 22.maddesi kapsamında kasanın günlük sayımı sonucu iki nüsha tutanak ile tadat heyeti tarafından imzalanması da belediyelerimizde uygulanmamaktadır.

Diğer taraftan yine Belediye Tahsilat Yönetmeliğinin 25.maddesinde “Makbuz aslında Damga Resmi Kanunu gereğince damga pulu yapıştırılarak kanunun tarifatı ve veçhile iptal olunur. Pul bedeli mükellefe aittir.” Şeklinde yer alan hüküm mevzuattaki değişmeler nedeniyle geçerli değildir.

Yukarıdaki örnekleri çoğaltmak mümkünüdür. Bu örnekler uygulayıcıların ne kadar zor durumda kaldığını göstermekte, kontrol ve denetimin de imkansızlaştığını göstermektedir.

  1. Sonuç

Yukarıda da belirtildiği üzere belediyelerin tahsilat işlemlerinin denetimi ve kontrolü oldukça zordur. Bu durumun en önemli nedeni Belediye Tahsilat Yönetmeliği’nin güncellenmemiş ve gelir birimlerinde çalışanların, görevlerinin açık, anlaşılır bir şekilde ortaya konmamış olmasıdır.

Belediye gelir servislerinin çalışmalarını düzenleyen (vergi dairesi işlem yönergesi niteliğinde)  tek bir mevzuat düzenlemesinin hazırlanması, denetim ve kontrolü de sağlayacak olup, uygulama birliğinin bu kadar bozulmasını da engelleyecektir.